Genel

Baba Olma Şansını Azaltan Nedenler

Baba Olma Şansını Azaltan Nedenler

Baba olma şansınızı azaltan faktörler olduğunu biliyor muydunuz? Uzmanlar, baba olma faktörleri hakkında önemli bir açıklama yaptı.

Ülkemizde çiftlerin yaklaşık %15’i kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Nedenler arasında biyolojik faktörler olabileceği gibi, geç yaşta evlilik, çevresel etkenler ve sağlık hizmetine erişim kısıtlılığı gibi durumlar da yer alabiliyor. Kısırlık sürecinde hem erkeklere bağlı nedenler hem de kadınlara bağlı etkenler olduğu gibi çiftin her ikisinden kaynaklanan sorunlar da söz konusu olabiliyor. Erkeklerde görülen kısırlığın sebepleri arasında; sperm sayısının düşük olması, sperm hareketliliğinin az olması ve varikosel gibi sorunlar gözlemlenebiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, günümüzde erkek kısırlığının görülme sıklığı ve nedenleri hakkında bilgi verdi.

Erkek kısırlığının en sık nedeni varikosel

 Varikosel erkek kısırlığının bilinen en önemli nedeni olarak ifade edilmektedir. Varikosel, testis toplardamarlarının bacaklardaki varis tarzı genişlemesine klinik olarak verilen ismidir. Testis ısısının ve kan akımının bozulması, kirli kan içindeki toksik maddelerin testiste birikmesi ile testis fonksiyonlarının etkilenmesi durumudur ve bu da sperm ile testosteron üretimini bozmaktadır. Bunun yanında varikosel, rahatsızlıklara veya ağrılara neden olarak, testisin zayıf gelişmesine, düşük sperm üretimine veya kısırlığa yol açabilmektedir. Bu komplikasyonları gidermek için kişiye varikosel tedavisinde cerrahi müdahale önerilmektedir. Mikroskobik varikoselektomi işlemi ile bu problem konforlu bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ancak son zamanlarda tüm tetkiklerin yapılmasına rağmen her iki cinste de infertilite nedeni bulunamayan vakalar da görülebilmektedir. Bu durum çevresel ve bireysel faktörlerin de kısırlık nedeni olabileceğini göstermektedir.

Sigaranın dumanı bile kısırlık üzerinde etkili   

Erkek üreme sistemi çeşitli kimyasal ve fiziksel ajanlara karşı ciddi duyarlılık göstermektedir. Bu ajanlar genellikle mesleki ortamda ve çevrede yaygın olarak bulunmaktadır. Bu çevresel faktörlerin başlıcaları arasında; radyasyon maruziyeti, hareketsiz yaşam tarzı, devamlı kullanılan ilaçlar, yoğun sigara ve alkol tüketimi, kurşun-arsenik-hidrokarbonlar gibi toksinler, testiste yoğun ısı artışları (sauna, hamam veya yüksek sıcaklıkta banyo), çeşitli hormonların alımı (özellikle spor salonlarında) sayılabilmektedir. Üreme çağındaki erkeklerin yaklaşık %40-50’si sigara kullanmaktadır. Sigara dumanı karbonmonoksit, kadmiyum gibi faklı türlerden kimyasal bileşik içermektedir. Bu maddelerin erkek üreme sistemi üzerine negatif etkileri olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda sigaranın vücudun prolaktin (stres hormonu), LH ve testosteron hormon düzeyinde değişikliğe yol açtığı araştırmalar ile gösterilmiştir. Sigaranın sperm gelişimini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Yapılan farklı değerlendirmelerde tedavi edilebilir infertilitenin en sık nedeni olan varikosele bağlı sperm bozulmalarında, sigara tüketim oranı ile artan oranda spermyogram parametrelerinde  (sayı, hareketlilik, şekil oranı) bozulma ve gebelik oranında azalma olduğu gösterilmiştir. Sigara tüketim miktarının artması ile sperm hareketlilik oranı, morfolojik yapı ve sperm kromozom yapısında bozulmalar artmaktadır.

Alkol tüketimine dikkat!

Erkeklerde yoğun alkol alımı hem fiziksel hem de zihinsel iyilik halini bozduğu gibi impotans ( sertleşme sorunu), yumurtalıkların küçülmesi, erkek memelerinin büyümesi (jinekomasti) ve cinsel istekte azalma gibi olumsuz durumlara da yol açabilmektedir. Kısa süreli veya aralıklı alkol alımında bu etkiler daha az görülmektedir. Alkol aynı zamanda beyin ile testis arasındaki aksı bozarak hormon üretimini bozabilmektedir. Bunun sonucunda sperm hareketliliği azalmakta ve bozuk spermler oluşmaktadır. Alkoliklerde FSH hormonu denilen ve sperm hücrelerinin üretimi için testisleri uyaran hormon üzerine alkol toksik etki yaprak spermyogenes fonksiyonunu düşürmektedir. Alkolün diğer bir etkisi de anejekülasyondur. Bu durum boşalma sırasında hiç sperm hücresinin gelmemesi anlamına gelmektedir. Böylelikle de kısırlık görülme durumu tetiklenmektedir.

Teknoloji kullanımı çocuk sahibi olmanın önüne geçebiliyor

Teknolojik aletler her geçen gün artmakta ve hayatımızı kolaylaştırdığı gibi diğer yandan sağlığımız üzerinde ciddi hasarlar bırakabilmektedir. Bu teknolojik gereçlerin birçoğu elektromanyetik radyasyon kaynağıdır. Bu radyasyon genellikle ısı etkisiyle zarar vermektedir. Günlük yaşamamızda sık kullandığımız bilgisayar, cep telefonları, televizyon ve radyo gibi gereçler elektromanyetik radyasyon yaymaktadır. Bunlar biyolojik, ısısal, genetik ve karsinojenik etki göstermektedir. Cep telefonu bağımlılığı günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Cep telefonları genellikle bel bölgesinde testislere yakın olarak taşınmaktadır, bu da erkek kısırlığının görülme riskini artırmaktadır. Yapılan bir çalışmada cep telefonu kullanım süresi ile sperm parametrelerinin bozulması arasında ilişki tespit edilmiştir. Buna göre hiç telefon kullanmayan normal bireylerde bozulma hiç yokken, 2 saat ve üzeri kullanan kişilerde sperm sayısı, morfoloji ( spermin büyüklüğü, şekli, görünümü) ve hareket oranlarında anlamlı derecede azalma olduğu bildirilmiştir. Sonuç olarak teknolojik aletlerin özellikle cep telefonu ve bilgisayarların çocukluk çağından itibaren yoğun olarak kullanıldığını düşünülürse, erkek kısırlığında önemli bir yere sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bunun için özellikle erkeklerde telefon kullanım sürelerini kısıtlamak, testislerden uzak bir yerde tutmak ve baz istasyonlarından olduğunca uzak yerlerde yaşamayı seçmek alınabilecek önlemler arasında yer almaktadır.

Obezite ve yetersiz enerji alımı kısırlığa zemin hazırlayabilir

Erkek kısırlığında önemli konulardan biri de beslenme alışkanlıklarıdır. Vücut sağlığımız için yeterli ve dengeli beslenmek her hastalık için önleyici bir faktördür. Bunun yanı sıra vücut ağırlığı da üreme sistemi üzerinde bir faktördür. Obezite, erkeklerde testosteron miktarında azalmaya yol açmaktadır. Bu da vücuttaki hormonal dengeyi değiştirdiği için (testosteron-östrojen-SHBG-FSH-LH) üreme sistemi üzerine negatif etki yapmaktadır. Obezite kadar yetersiz enerji alımı da üreme sistemini olumsuz etkilemektedir. Erkekler düşük kalorili beslendiklerinde sperm hareketlerinde düşmeler olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Kısa sürede hızlı kilo kaybına neden olan düşük kalorili diyetler, beslenme dengesinin bozulması (karbonhidrat-protein-yağ oranı) üreme sağlığını olumsuz etkileyerek kısırlığa yol açmaktadır.

Dar pantolon giyen erkeklerde kısırlık riski artıyor

Erkek kısırlığının birçok nedeni bulunmakla beraber diğer bir nedeni de giyinme alışkanlığıdır. Erkek testisleri skrotumda düşük ısıda muhafaza edilmektedir. Bu ısının yükselmesi sperm üretimini olumsuz etkilemektedir. Sıcak su ile duş almak, sauna, dar pantolon tercih etmek ve suspansuvar tip iç çamaşır giymek testis ısısını artıracağı için infertiliteye sebep olabilmektedir. Özellikle infertilite problemi olan erkeklerin bu konulara dikkat etmesi oldukça önemlidir. Tüm bu nedenler dışında uyku alışkanlığı, ağır spor aktivitelerinde bulunma, salgın hastalıklar, iklim değişiklikleri, coğrafik yapılar, kanserde kullanılan kemoterapik ilaçlar, radyoterapi, yoğun stres ve anksiyete gibi nedenler de erkek infertilitesinde önemli yere sahiptir. Erkek infertilitesi çok detaylı incelenmesi gereken, oldukça hassas bir konudur. Bu nedenle erkek kısırlığı araştırılırken her hasta özelinde multidisipliner bir yaklaşım ile sürecin yürütülmesi gerekmektedir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
body to body massage istanbul kış bahçesi plise perde plise sineklik takipci satin al - plise sineklik kreş masası Bağımsız Denetim - plise sineklik - corian nedir corian tezgah fiyatları vps